
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyon üzerinden CHP'yi eleştirdi. Erdoğan, "Şeffaf olacaklardı, bantçı oldular." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşma gerçekleştiriyor.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"27 Nisan, Meclis iradesini hiçe sayma girişimiydi. 27 Nisan'da tarihin akışını değiştirip, gerekeni yaptık. Bundan sonra da demokrasimize vesayetin gölgesinin düşmesine izin vermeyeceğiz.
AK Parti olarak bundan 15 yıl önce 2023 vizyonu dedik, Allah'ın izniyle bu hedefe ulaştık. Şimdi 2053 diyoruz. Siz bakmayın uzak bir tarih gibi göründüğüne... AK Parti iktidara geldiğinde 2025'te çok uzak bir tarihti. Gazete manşetlerinde partimize ömür biçenler olmuştu. Her defasında onları hayal kırıklığına uğrattık.
Görüyorsunuz, 2025'i neredeyse yarıladık. 23 yıllık iktidarımızdan aldığımız ilhamla geleceğe çok daha güvenle bakıyoruz. Aslolan milletimizle aramızdaki bağdır. Aslolan 86 milyona kazandırdığımız eşsiz hizmetlerdir.
"HİÇBİR VİZYONLARI YOK"
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak daha nice zafer türküleri söyleyeceğiz. Elbette şartları değerlendirmek başka bir şeydir, suyun önünde sürüklenen kütük gibi şartlara teslim olmak başka bir şeydir. Biz sürüklenen değil, inşa eden, kuran, yönlendiren taraftayız. Hep öyle kalacağız.
Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzı, işi, hevesidir. Bunlar ülkeleri, milletleri, şehirleri için hiçbir vizyonları, projeleri olmadığı halde her seçimde iktidara gelme hevesine kapılırlar. Son örneğini 2023 seçimlerinin ardından gördüğümüz üzere başlarlar millete hakaret etmeye...
Türk demokrasisinin kalitesini düşüren temel sorunlardan biri toksik muhalefet anlayışıdır. CHP, Meclis'teki sandalye sayısına göre ülkenin en büyük muhalefet partisidir. Toplumun siyaset kurumuna güveninin artırılmasından en az bizim kadar onlar da sorumludur.


"ANI DEĞİL, GELECEĞİ GÖZETİYORUZ"
Kuzeyimizde ve güneyimizde yaşanan sıcak çatışmaları, gerilimleri hep birlikte takip ediyoruz. Gazze başta olmak üzere son dönemde dünyanın farklı bölgelerinde vuku bulan her katliam bir hakikati tekrar hatırlatmıştır. Bu, Batı'nın sözde değerlerinin bir aldatmacadan ibaret olduğudur.
İlk sıraya Türkiye'nin güvenliğini koyuyoruz. Attığımız her adımı anı değil, geleceği gözeterek planlıyoruz. Cumhur İttifakı olarak günü kurtarmanın değil, Türkiye'nin istikbalini inşa etmenin derdindeyiz. Büyük bir sabırla yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye projesini de dikkatle takip ettiğimiz Suriye'deki gelişmeleri, Akdeniz'de giderek kızışan çekişmeleri de, ekonomideki hassasiyetleri de böyle bir projeksiyonla yönetiyoruz.
"HIRSIZLIĞIN PARTİSİ OLMAZ"
Deprem başta olmak üzere insanımızı ilgilendiren her hususla aynı şekilde hareket ediyoruz. Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi, hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir. Hırsızlığın, sahtekarlığın partisi, kimliği olmaz.
İster İstanbul'da ister başka yerde olsun, ortada bir Deli Dumrul düzeni varsa, yargıdan buna göz yummasını kimse bekleyemez. Bu milletin hakkını, çıkarlarını savunmak hepimizin görevidir. Her kim ondan bundan haraç kesiyorsa, kimliğine bakmadan hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde hesap sorulmasını sağlamak, boynumuzun borcudur.
"KENTSEL DÖNÜŞÜM KONUSUNDA HAZIRLIK İÇİNDEYİZ"
Devletin ve milletin bekası için üstlendiğimiz sorumluluklar, kendi kısır siyasetlerini karıştıranlara laf yetiştirerek kaybedecek vaktimiz yok. Onların yapmadıkları görevleri de gerketiğinde biz omuzlayıp, icraate dönüştürüyoruz.
Kentsel dönüşüm konusunda benzer bir hazırlık içindeyiz. İstanbullu vatandaşlarımızın canlarını, mallarını kifayetsiz muhterislerin kaprislerine, bir İstanbullu olarak bırakamayız. İstanbul'un üzerine karabasan gibi çöken beceriksizliğin devam etmesine asla gönlümüz razı değil.