Muş’ta evlenmelerine izin verilmeyen Dilan Tuna ve Yakup Sönmez, üç gün arayla yaşamlarına son verdi. Dilan ve Yakup yan yana toprağa verildi. Yakup Sönmez'in babası F.S., Dilan’ı defalarca istemelerine rağmen ailesinin bu evliliğe izin vermediğini iddia etti. Dilan’ın babası M.İ.T. ise, “3 yıl önce kızımı istemeye geldiler. ‘Kızım küçük’ dedim. 3 yıl boyunca kimse kız istemek için kapıma gelmedi.” diye konuştu.
Muş’un Korkut ilçesine bağlı Tan köyünde yaşayan Dilan Tuna ve Yakup Sönmez, evlenmelerine izin verilmeyince 3 gün arayla yaşamlarına son verdi.
Dilan Tuna ile Yakup Sönmez birbirine aşık oldu. Yaklaşık 3 yıl önce Yakup Sönmez'in isteği üzerine ailesi Dilan'ı aynı köyde yaşayan ailesinden istedi. Dilan'ın babası, yaşı küçük olduğu gerekçesiyle kızını vermedi. Dilan Polat, 10 Ağustos günü intihar etti. Bu olayın ardından Yakup Sönmez de 13 Ağustos günü yaşamına son verdi. İki genç, köy mezarlığında yan yana defnedildi.
Yakup Sönmez'in babası F.S., acılarının büyük olduğunu belirtti. Oğlunun 26 yaşında canına kıydığını ifade eden F.S., şunları söyledi: “Oğlum, bizim köyden Dilan isminde genç bir kıza sevdalandı. Ben de babalık görevi yaparak kızı istemeye gittim ama kızın babası vermedi. Defalarca gittim, çoğu zaman bizi kapıdan çevirdi. Köyde hatırı sayılır kim varsa gönderdim kapısına ama olmadı. Dilan hayatına kıydıktan sonra ben ‘Yakup'a dikkat edin’ dedim ama ‘koyunların yanına gideceğim’ dedi, gitti bir daha gelmedi. Her şey bir anda oldu. Sosyal medyada gündem olduğu gibi başlık parası gibi bir durum yok. Kimse benden başlık parası istemedi. Keşke başlık parası isteselerdi, malım mülküm vardı, oğluma kurban ederdim. Ama şimdi malın mülkün bir anlamı kalmadı.”
Sönmez ailesinin 3 yıl önce kızını istediklerini belirten Dilan Tuna'nın babası M.İ.T. de başlık parası iddialarının doğru olmadığını belirterek şöyle konuştu: “3 yıl önce kızımı istemeye geldiler. ‘Kızım küçük’ dedim. 3 yıl boyunca kimse kız istemek için kapıma gelmedi. Kimseden başlık parası falan istemedim. Çocukların birbirini sevdiğini de duymadım. Vahim olay yaşandıktan sonra gençlerin birbirlerine karşı sevgi beslediklerini duydum. Benim ailemi ve bana karşı sosyal medya başlatılan karalama kampanyasına karşı hukuki süreç başlattım. Bu yalan haberler tarafımızı üzdüğü gibi acımızı da katbekat arttırmıştır. Bu kişiler sadece iki genç insanın günahını almakla kalmamış aynı zamanda geniş ailemizi de zan altında bırakmıştır. Gençlik heyecanının bir anlık faciaya dönüşmesinin nedenini sanki evlenmek isteyen iki genci, başlık parası denen ilkellik yüzünden kaybetmişiz gibi göstererek aslında insanlıkla hiçbir alakaları olmadıklarını kanıtlamışlardır.”