Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen, aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan davasına Fatih Terim de müdahil oldu. Teknik adamın şikayetçi olduktan sonra müşteki olarak olarak dava dosyasına giren ifadesinde ise "İyi niyetim suistimal edildi." dediği de kayıtlara geçti
Aralarında ünlü futbolcuların da olduğu milyonlarca dolarlık gizli fon dolandırıcılığı davasında yeni bir gelişme yaşandı.
Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 28 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan’ın davasında Fatih Terim mağdur olarak ortaya çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca birleştirme talepli iddianame hazırlandı.
Müşteki Fatih Terim’in ifadesine yer verilen iddianamede, teknik adamın "Ben uzun yıllardır teknik direktörlük yaptım. Son bir yıldır dinleniyorum. Seçil Erzan ile yaklaşık 5-6 yıldır tanışmaktayım. 11 yıldır bankanın müşterisiyim. Hayatımda hiçbir zaman bankanın Florya ve Levent şubelerine gitmedim. Paraya ihtiyacım olduğunda yakınlarımdan ve aile dostlarımdan isterim. Onlar gidip gerektiğinde bankadan parayı çekip bana getirirler. Bir takım belgelere imza atmam gerektiğinde ise zaman zaman Seçil Erzan yanıma gelip Florya’daki tesislerde imzamı alırdı. Hatta evime geldiğinde de belgelere imza atmışlığım olmuştu. Bahsedilen fon ile yakından, uzaktan ilgim yoktur. Bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan’a hiçbir zaman para vermedim. 6 Nisan’da hesabımda ne olup bittiğini öğrenmek için bankada çalışan Rüya Hanım ile mesajlaştım. Seçil Erzan olayını duyunca bankaya sinirlendim ve bankadaki tüm paramın eşim Fulya Terim’in başka bankadaki hesabına aktarılmasını istedim. 219 bin 300 dolar ve 47 bin 400 lira paranın eşimin hesabına geldiğini tespit ettim ama 3 milyon dolar hala gönderilmedi. Bu paramı bana hala vermedikleri için Rüya Hanım’dan şikayetçiyim. Bunun gibi çok fazla aleyhime bankacılık işlemi yapıldığını fakat iyi niyetimin suistimal edildiğini düşünüyorum. Bu zamana kadar özellikle bankacılık işlemlerimi yürüten Seçil Erzan, Rüya Hanım ve işlemlerimde usulsüzlük yapan banka çalışanlarından şikayetçiyim." dediği öğrenildi.
Hazırlanan iddianamede şüpheli Seçil Erzan’ın Fatih Terim'in uzun yıllardır küçük veya büyük meblağlar içeren tüm bankacılık işlemlerini yönettiği, Terim’in banka hesap hareketlerine ilişkin 6 Nisan 2023'de idari izinli olan şüpheli Seçil Erzan’ın yerine bakmakla görevli banka yetkilisi şüpheli Rüya Sağır ile görüşme yaparak bilgi talebinde bulunduğu, akabinde şüpheli Rüya Sağır’ın, müştekinin bankada bulunan hesaplarına ilişkin oluşturulan Excel tablosunda 219 bin 300 dolar ve 47 bin 400 lira (TL mevduat) olacak şekilde iki kalem alacağın yer almasına rağmen bu tabloya banka uhdesinde bulunmayan "e-saklama o/n 3.000.000 USD" şeklinde bir kalem alacağı daha eklendiği aktarıldı.
Hazırlanan iddianamede, şüpheli Rüya Sağır’ın alınan ifadesinden özetle, müşteki Terim’e bilgi vermeden önce Seçil Erzan ile iletişime geçerek Erzan’ın söylemesi üzerine tabloya 3 milyon dolar daha eklediğini ikrar ettiği yer aldı. Erzan’ın ifadesinden özetle ise müşteki Terim’in uzun yıllardır finans danışmanı şeklinde hareket ettiğini ve elden 300 dolar aldığını içeren ikrarı ile şüphelilerin müştekinin hesap hareketlerinde yer almamasına rağmen elle ekleme yaparak müştekiye yolladıkları görsele ilişkin müşteki tarafından sunulan dökümler birlikte dikkate alındığında, şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle müşteki Fatih Terim’i dolandırdıkları kaydedildi. Hazırlanan birleştirme talepli iddianame kabul edilirse Fatih Terim ile birlikte mağdur sayısı da 28’den 29’a yükselecek.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın, bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor. İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği, ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve yine kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturup, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.