İzmir’de yağan yağmur sırasında su birikintisinde elektrik akımına kapılan iki kişinin ölümüyle ilgili soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen 5 kişiden 3’ü daha yakalandı. Diğer şüphelilerden 1’inin yurt dışında olduğu diğerinin ise kanser tedavisi gördüğü belirlendi. Soruşturma kapsamında tutuklananlar arasında bulunan İZSU Kanalizasyon Daire Başkanı Barış K’nin ifadesi de ortaya çıktı. Barış K. ifadesinde, kazanın yaşandığı yerde daha önce yapılan çalışmanın plansız olması nedeniyle diğer kurumlara sadece şifahen bilgi verdiklerini belirterek, “Biz orada mazgal yapmamış olsaydık dahi yine kaza meydana gelecekti.” dedi.
İzmir’de iki kişinin ölümüyle sonuçlanan elektrik faciasına ilişkin soruşturmada bugün yeni gelişmeler yaşandı. Olay 12 Temmuz günü akşam saatlerinde yaşandı. Sağanaktan korunmak için kaçmaya çalışan Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz suyla dolan yolda elektrik akımına kapıldı. Onu kurtarmak isteyen ikinci el eşya satışı işiyle uğraşan, amatör müzisyen İnanç Öktemay da akıma kapılıp, bir anda yere yığıldı. Deniz ve Öktemay, kaldırıldığı hastanede yaşamlarını yitirdi.
Akıma kapılan iki kişinin ölümüyle ilgili gözaltına alınıp, adliyeye çıkarılan 27 şüpheliden İZSU Kanalizasyon Daire Başkanı Barış K. ve GDZ Elektrik Ege Bölge Müdürü ve Operasyon Yetkilisi Ali S’nin de aralarında bulunduğu 14’ü, çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. Diğer şüphelilerden 7’si hakkında ev hapsi, 6’sı hakkında ise yurt dışına çıkış yasağı kararı verildi.
Ayrıca, belge, beyan ve delillerin değerlendirilmesi sonucu 5 kişi hakkında daha gözaltı kararı çıkarıldı. Bu şüphelilerden de 3’ü yakalanırken; 1’inin yurt dışında olduğu, diğerinin ise kanser tedavisi gördüğü belirlendi.
Soruşturma kapsamında hakkında tutuklama kararı verilen İZSU Kanalizasyon Daire Başkanı Barış K’nın ifadesi ortaya çıktı. Sorumluluk bölgesinin İzmir’in tamamı olduğunu söyleyen Barış K, “Bizim işimiz atık ve yağmur sularının toplanması ve ulaştırılmasıdır. Ben idaredeki işleri yürütürüm. Bu işleri yaparken yapı denetim ekibimiz vardır. Bana sahada bir sorun iletilirse sahaya giderim. Kazanın meydana geldiği mazgalları olaydan sonra inceledim. Mazgalların yapılması işleminde gözlemcimiz izinliydi. Gözlemcimiz Mustafa Atakan izinli olduğu için olay yerinde bir gözlemci yoktu. Biz orada çalışma yaparken kablolara hiçbir şekilde zarar vermedik.” dedi.
Barış K, şöyle devam etti: “Ekipler sadece diğer kurumların malzemelerine zarar verdiğinde diğer kurumlarla iletişime geçeriz. Diğer hatlara zarar verilmediğinde ya da olumsuz bir durum olmadığında herhangi bir rapor tutmuyoruz. Ancak bir zarar meydana geldiğinde yüklenici firma tutanak tutar. Bu zararlardan yüklenici firma sorumludur. Hasar olsaydı, yüklenici firma diğer kurumların gözlemcilerini çağırmakta sorumluydu. Olay yerinde çalışma yaparken İzmirgaz ve Gediz Elektrik'i 'Gözlemci olarak gelebilirsiniz' diye aradıklarını biliyorum. İzmirgaz olay yerine gelmiş ancak Gediz Elektrik'ten bir gözlemci gelmemiştir. Bizim iki türlü çalışmamız olur. Biri planlı, diğeri plansız. Planlı çalışmalarda diğer kurumlara, AYKOME aracılığıyla İzmir Belediyesine bilgi verilir. Kazanın meydana geldiği yerdeki çalışma plansız bir çalışma olduğu için kurumlara sadece şifahen bilgi verdik. Olayın gerçekleştiği gün olay yerine gittiğimizde vatandaşlar tarafından Gediz'den şikayetlerinin olduğuna, asfalt ile kaldırım arasında duman olduğunu bunu da bildirdiklerini söylemişlerdir. Biz orada mazgal yapmamış olsaydık dahi yine kaza meydana gelecekti. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak istiyorum.”
