• Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! BahisBonuslari.NET Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. BahisBonuslari.NET sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

Müşterilerinin eşyalarıyla dönüştürdü: 48 yıllık terzi dükkanı"Hatıra Müzesi" oldu

aykut

New member
Müşterilerinin eşyalarıyla dönüştürdü: 48 yıllık terzi dükkanı

Bursa'da terzi Hamdi Güner (70), 12 yaşındayken Ahilik kültürüyle çırak olarak başladığı terzilik mesleğinde 58 yılı geride bıraktı. 48 yıllık terzi dükkanında iş insanlarından bakanlara kadar birçok ismi ağırlayıp kıyafetlerini diken Güner, müşterilerinden aldığı anı eşyalarıyla da terzi dükkanını, 'Hatıra Müzesi'ne dönüştürdü.

BOlJyGzQM02SYnR0lt2hEA.jpg

Osmangazi ilçesinde terzi dükkanı işleten Hamdi Güner, 12 yaşında Ahilik kültürüyle çırak olarak başladığı terzilikte 58 yılı ardından bıraktı. 48 yıllık terzi dükkanında iş insanlarından bakanlara kadar birçok ismi ağırlayıp kıyafetlerini diken Güner, müşterilerinden aldığı anı eşyalarıyla da terzi dükkanını, 'Hatıra Müzesi'ne dönüştürdü. Güner, ‘Söz uçar, yazı kalır’ şiarıyla, dükkanının başköşesine koyduğu şeref defterine de müşterilerine birkaç satır yazdırıyor.
VWfkLVzImU2dsaPkzB8gqw.jpg

Anahtarlıktan kaleme kadar her köşesinde çeşit çeşit hatıraların yer aldığı dükkanın çatı katı ise müşteriler için bekleme salonu olarak tasarlamış.
IGZznwFVuEWClXvqtDbp_w.jpg

Duvarları farklı aksesuar ve eşyalarla donatılmış dükkana elbiselerin provasına gelen müşteriler, kafeyi andıran konseptiyle yiyecek ve içecek ikramlarının yapıldığı çatı katında sıralarını bekliyor. Güner, mesleğine duyduğu saygı ve bağlılıkla sadece kumaşlara değil, müşterilerinin ruhuna da dokunduğunu söylüyor.
E_t6xi-xO0W7AGX397HfSA.jpg

Terziliğin tarihi nedeniyle peygamber mesleği olarak kabul edildiğini söyleyen Hamdi Güner, “Çok kutsal bir mesleği yapmanın sanatkar olarak onurunu ve gururunu da yaşıyorum. Çünkü insan yaşamındaki önemli bir faktör olan insanoğlu aç yaşayamaz, insanoğlu çıplak gezemez. Örtünmek için giyinmek gerekir, zevk için giyinmek gerekir. İnsanlara elbise giydirmek grubundan biri olmam beni mutlu ediyor. Onun için insanların değişkenlikleri de olabilir. Bundan dolayı biz herkesin giyim tarzına saygılıyız ama ısmarlama dikimde müşterimizin ‘Bu tam bana göre’ diyebilmesi için bizim insanoğlunun anatomik yapısına göre provalı iş yapmamız gerekiyor. O yüzden bizim işlerimiz el işçiliğiyle, göz nuru denilen sanat tarafıyla yapılan meslek grubudur” dedi.
XMzVCyG8F0amZv1XpMifLg.jpg

Mesleğe olan ilgi ve sevgisinin çocukluğunda başladığını, çocukken yolda yürürken gördüğü terzi tabelalarından bile etkilendiğini belirten Güner, “Mesleğimiz, sabır isteyen bir iştir. Ben de o sevdalılardan biri olarak, mesleğine aşık bir insanım. Mesleğimi o kadar çok seviyorum ki rahmetli babacığıma ilkokulu bitirdikten sonra, Türk filmlerindeki gibi ayaklarına diz çöküp, ‘Ne olur babacığım, beni terzinin yanına çırak verir misin?’ diye yalvarmıştım. Bir terzi tabelası gördüğüm zaman bütün vücudum elektrikleniyordu. Öyle bir Allah vergisi olan ve bundan son derece mutluyum” diye konuştu.
CmimS8hMzEqQgLeQ9t9wWA.jpg

Güner, hedefini anlatarak “58 yıldır bu mesleğin içerisindeyim ve 48 yıldır dükkan çalıştırıyorum. Ben yalnız kendime şöyle bir hedef koymuştum. Evet, Hamdi Güner sen öyle bir taze olacaksın ki ustanın dediği gibi, devlet büyüklerine elbise dikeceksin. Sanat camiasına elbise dikeceksin. İş adamlarına elbise dikeceksin. Allah bana hepsini nasip etti. Ben bakana da elbise diktim, valiye de elbise diktim, iş adamına da elbise diktim. Benim bir tek makam olarak Cumhurbaşkanlığı makamı kaldı. Allah bana onu da nasip ederse, mesleğime taç takmış olacağım” ifadelerini kullandı.
uaznlJLlgkqjJFL_g8IAKQ.jpg

Kendi kıyafetlerini de diken Güner, “Ben bir aileden 3 kuşağa elbise diktim. Dede, oğul, torun ve ben de hala o insanlara elbise dikiyorum. Bunlardan dolayı bizim iş yerimizde oluşturduğumuz bir şeref defterimiz var. O şeref defterinde duygularını yazan insanlar, bizlerle ilgili olarak ve onlara kural koyduk. Dedik ki, 'Bizim bu şeref defterine, benimle ilgili duygularını yazan kişiler, burada bir hatıra eşyasını, bir ürünü hatıra olarak bırakacak’. Dükkanımızın birçok yerinde hatıra eşyalar bulunuyor. Müşterilerimizin bize hatıra olarak bıraktığı eşyalar ve binlerce ürün burada birikti. Ben müşterilerimizi burada ağırlamaktan, buranın bir müzeyi andırmasından dolayı son derece mutluyum” dedi.
 
Üst